10 Kasım 2012 Cumartesi

10 KASIM 2012

  
"BENİM NÂCİZ VÜCÛDUM ELBET BİR GÜN TOPRAK OLACAKTIR;
FAKAT, TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR"
 
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

13 Temmuz 2012 Cuma

HAYALİ


Ülkemizin yaşça en büyük, tecrübe bakımından en usta Karagöz oynatıcısı Hayali Tacettin Diker ile tanışmak benim için çok büyük bir onur ve gurur oldu. Gerçekten çok kibar, tam bir beyefendi büyük usta. Yüksek Lisans Tez çalışmamı Hayali Tacettin Diker'in yaşamı ve sanatı üzerine hazırlıyorum. Onunla İstanbul'a tanışmaya ve ropörtaj yapmaya gittiğimde beni sıcak bir şekilde karşıladı. Kişisel arşivinden sonuna kadar yararlanmamı sağladı. Akademik bir çalışmada isminin geçmesine de çok sevindi. Daha doğrusu şahsından çok bu konu hakkında ciddi bir araştırma yapıldığı için mutlu oldu zira uzun zamandır Karagöz'e eskiden olduğu kadar önem verilmediği Hayaliler arasında ortak bir düşünceydi. Umudum Ülkemizin en önemli sanat dallarından biri olan gölge oyunumuz Karagöz'ün değerinin artması ve üzerine daha fazla araştırma yapılması. Büyük usta Tacettin Diker'e yardım ve öğütlerinden dolayı binlerce kez teşekkür eder tüm kalbimle saygılarımı sunarım...



Bir Seramik Bir Macera...

Verda Sipahi'nin seramik atölyesinden... İzmir'in en iyi seramikçilerinden biri olan Verda Sipahi'nin atölyesinde yeni proje için hem çok çalıştık, yorulduk hem de çok eğlendik. Yeni bir alanda yeni bir tecrübe ve deneyim çok iyi oldu benim için. Her ara zamanda kendim için de birşeyler yapmayı ihmal etmedim tabi......
















28 Nisan 2012 Cumartesi

Turizm Animasyonu Bölümümüz TRT 1 Canlı Yayındaydı...


   26 Nisan 2012 Perşembe sabahı Çeşme Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu "Turizm Animasyonu" bölümü olarak TRT 1'de canlı yayındaydık. Sevgili meslektaşlarım ve iş arkadaşlarım Yonca Ginyol'un açılış konuşması ile başlayan ve  Mehmet Karaman'ın son sözleriyle noktalanan video'da bölümümüzü tanıttık. Ben deniz 1.sınıf öğrencilerimin başında makyaj dersindeyim. Animasyon bölümü öğrencilerimiz sahne makyajı ve sahne dekoru çalışırken görüntülendiler, ayrıca kendi kişisel yeteneklerini de sergilediler. Yaklaşık 15 dk canlı yayında kaldık. Tam bir gurur kaynağı oldu benim için. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi "Sahne Sanatları"nda aldığım kaliteli eğitimi kendi öğrencilerime aktarabildiğim için daha da bir gururlandım. Diğer birkaç Üniversitede açılmış olan aynı adlı bölümlerden farkımızı da ortaya koymuş olduk. Kaliteli hocaların elinde yetişen, sahne sanatları ile (dekor, kostüm, makyaj, kuramsal ve sahne-oyunculuk, dans, müzik) yoğrulan kaliteli öğrencilerimizle basit, eğlencelik bir bölüm olmadığımızı göstermiş olduk .........

"Okulumuzun icra etmiş olduğu gösterileri youtube adresinden takip edebilirsiniz..."




10 Mart 2012 Cumartesi

KOLONİ - Jean Christophe Grange

Jean Christopge Grange'ın okuduğum son romanı "Koloni" hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum...

Onlar Çocuktular...
En mükemmel elmasların saflığındaydılar...
Ne ufak bir lekeleri...Ne de en ufak bir kusurları vardı...
Ve ne de en ufak bir günahları...
Ama onların saflığı kötülüğün saflığıydı...


   Jean Christophe Grange'ın hikayesi Paris’te bir Ermeni katedralinde işlenen bir cinayetin ardından başlıyor. Hikayeyi genel olara emekli olmuş Ermeni ve yaşlı bir polis olan Lionel Kasdan'ın gözünden okuyoruz.  Kasdan cinayeti anlamlandırmaya çalışırken, gayri resmi olarak yürüttüğü soruşturmada hep bir adım önde olmaya çalışıyor. Son davası olarak gördüğü bu cinayet soruşturması hem kendine bir "ikinci" emeklilik hediyesi hem de kendi kilisesinde öldürülen bir dost'a - Wilhelm Goetz - karşı son görevi olacaktır.
   Olaylar geliştikçe Grange'ın muhteşem hikaye kurgusuna hayran kalıyorsunuz. Yarattığı karakterler kesinlikle yüzeysel değil. Baş karakter olan Lionel Kasdan'a Kitabın başlarında genç bir polis - Cedric Volokine -  katılıyor. Biri yaşlı ve huysuz emekli bir polis, diğeri Çocuk Bürosu’nda görevli, ancak açığa alınmış uyuşturucu müptelası genç bir polis. Cinayetin; cinayetlerin arkasındaki sırları açığa çıkarmak için  birbirlerine ihtiyaçları vardır, birbirlerini tamamlamaktadırlar. Ancak bu cinayetler sıradan bir seri katilin, eskiden kalma bir hesaplaşmanın ya da sapıkça bir ilişkinin intikamı ihtimallerinden hiçbiri değildir. Herkesin bir sırrı vardır. Cinayetler, soruşturma ve katilleri; hem Kasdan hem de Volokine'in geçmişiyle bağlantılı saklı kalmış, her iki polisin de, kendilerine bile itiraf edemediği sırlarını ortaya çıkaracak ve hayatlarını değiştirecektir. Muhteşem bir hikaye ve insanın fiziksel ve ruhsal sınırlarına dair inanılmaz bir keşif...
   Kitabın içeriği hakkında bilgi vermektense şu cümleyi kurmayı tercih ederim : Alın, okuyun ve hayran olun ! Koloni diğer romanları; Taş meclisi, Kurtlar İmparatorluğu, Siyah Kan, Kızıl Nehirler kadar muhteşem. Bu adam gerçekten iyi yazıyor ...

15 Ocak 2012 Pazar

... CAN VERMEK ...

    Hiç yoktan bir karakter yaratmak zahmetli ve sabırlı olunması gereken bir iş. Yarattığınız karakterin sizin hayatınızda yarattığı etkinin, reel hayatta sizin ona yüklediğiniz anlamı taşıyor olması gerekir bence. Parmaklarınızın ucunda şekillenen yüzü ve kişiliği içinizden, derinlerden bir parçanızdır. Bir başladınızmı kendiliğinden gelişiverir. Eğer iki adımda bir durup nasıl olması gerektiğini düşünüyorsanız ya da olması gerektiği gibi yapmaya çalışıyorsanız sizden değildir o kukla. Size ait değildir, İçinizden bir parça yoktur. Ne zaman yarattığınızın, bir duruşu, ifadesi ve karakteri oluverdiğini ve en önemlisi bunun nasıl oluverdiğini şaşkınlıkla seyrediyorsanız, işte o zaman kendi parçanızdan katmışsınız demektir. Can vermişsiniz demektir......