Herkese merhaba, İş yoğunluğundan ve sağlık problemlerinden
dolayı uzun zamandır blogumu ihmal etmiştim. Bir yerden başlamak gerek diye
düşündüm ve uzun zamandır tutkum olan fotoğrafçılıkla ilgili aynasız sistemde Fujifilm ve Olympus arasında yaşadığım marka
kararsızlığıyla ilgili birkaç cümle yazmak istedim.
Aynasız kullanmaya pana gx1 ile başladım, tabi yıllarca
kocaman dslr makineler kullanmış biri olarak elime çok ufak geldi ve bir türlü
kullanamadım. Daha sonra m43 sistemini sevdiğim için olympus em1 aldım. Bir
süre sahne, makyaj, gezi ve sokak fotoğrafçılığında kullandıktan sonra em1
makinamdan vazgeçtim. Bana göre bazı eksikleri vardı. İso başarımı ve renk
skalası bunlardan en önce aklıma gelenler. ( daha sonra çıkan modeller,
özellikle em1 mk2 veya em5 mk2 belki her alanda daha iyidir bilemem tabi... ) Daha
sonra çok merak ettiğim ve tarzına bayıldığım için fuji xpro1 aldım. Renklerine
ve iso basarımına hayran kaldım. Hani leica’ya paramız yetmiyor bari bunu
alalım olmadı değil :) ama ne olursa olsun çok güzel makine. Kullanması da çok
keyifli ve kolay geldi. Simülasyonları bir harikaydı vs... Ama 35mm f1.4 lens ile kullandığım için
yavaşlıkta zirveydi resmen. Bu sebepten dolayı tekrar olympusa dönmeyi
düşünmeye başladım. Ama fiyatları görünce çok ta mümkün görünmedi. Gerçi herşeyin
fiyatı artmıştı ama oly’nin fiyatları baya bir artmıştı. Herşey imkansız gibi
görünmeye başlamıştı. Elimdeki makineden de olmuştum. Fujifilm’in fiyatları
nispeten daha iyi göründüğü için aynı sistemden devam mı etsem diye düşünmeye
başladım...
En son izmir fuji de tesadüfen xt2 yi denedim ve hemen
aldım. Tabi ilk başta x-pro 1 ve şu an kullandığım xt2 özelinde neden fuji
kullandığımı birkac teknik sebep ile anlatmaya çalışıp, duygusal olan asıl
nedenini en son yazacağım.
1- fujifilmin iso performansını daha çok beğendim. Oly de
çok güzel ama fujinin yüksek isosu ve renk skalası gerçekten harika. Yüksek iso
başarısından kastım şu: öyle 5yüz bin iso’da bile gren vermesin değil. Aksine
gren olsun ama renk dağılmasın, çamur olmasın ve renk tonları güzelliğinden
birşey kaybetmesin. Fuji xt2 de özellikle bunu çok sevdim. Yüksek iso’da gren
yok değil var ve çok iyi görünüyor. Bir insan gren sever mi demeyin, filmli
makine kullanırken yüksek asa’lı film almak için daha fazla öderdik kardeşim!!!
2- Kişisel bir görüştür belki ama kullanması daha keyifli ve
hızlı geldi. Tüm ayarlar elinizin altında menüyle uğraşmıyorsunuz. Bolca
özellik atanacak tuş var. Operayson hızı, açılış-kapanış ve tepki süreleri
harika. En sevdiğim yanı tamamen elektronik bir alet kullanıyor hissi vermiyor.
Klasik tarzıyla çok güzel. Yani bence çok güzel.
3- özellikle prime lenslerin kalitesi çoook iyi. Önceden
paramı biriktirip f2.8 zoom lens almaya çalışırdım. Oly em1 de 12-40mm
kullanıyordum. Birkaç arkadaşımdan prime lens tecrübem olmuştu. Ama fujinin
lenleri bir başka geliyor. Hem mekanik hem de optik anlamda çok iyi olduklarını
düşünüyorum. Kalitesine göre fiyatlarını da beğeniyorum.
4- Sadece fujifilm 3 yıl garanti veriyor. (bildiğim
kadarıyla. Yanlışım varsa düzeltin lütfen)
5 - Film simülasyonları !! ah across... arayıp
dururdum bunu eski filmli makinemde. Bu madde için uzun uzun yazacak birşey yok
bence. Bunlar bir harika dostum...
Ben çoğu zaman jpeg
çekmişimdir. Bana sıkıcı gelir uğraşmak. O fotoğrafı iyi yapan sen değilde
bilgisayarda uğraştığın program sanki !
En çok ta bu yönden rahat ettim. Raw aklıma bile gelmiyor artık ....
Fujiden devam etmemin asıl (duygusal) nedenini ise şöyle
anlatabilirim : xt2 yi denemek için aldım, bir süre sonra gözümün önünde
birşeyler belirmeye başladı. Başımmı dönüyor ne oluyor derken, gençliğimde
dayımın canon ae1 makinasını almak için yalvarıp sokaklara çıktığım günler
geldi aklıma. Acaip bir his. Sanki filmli bir makine kullanıyorum ! Tamamen duygusal sebeplerden ötürü satın alıp
kullanmaya başladım diyebilirim. Şimdi 6 aylık olan oğlumun fotoğraflarını
çekiyorum xt2 ile.
Son olarak söylemek istediklerim şunlar olur sanırım : Her
sistemin hem artıları hem de eksileri var. Beklentiye ve gerçekten
kullanacağınız özelliklere para vermek gerekiyor diye düşünüyorum. Yoksa sadece
" benim makinam bunu da yapıyor " demekten başka işe yaramıyor o
özellikler. Tercihler ne olursa olsun elimizdeki makinaları haşat edinceye
kadar doya doya kullanmak nasip olsun diyorum ;)